Video meliora proboque deteriora sequor
Pazartesi, Temmuz 02, 2012
Salı, Aralık 20, 2011
Muharrem, Neşet kapışması
Neşet Ertaş'ın Leyla ile yapmış olduğu evliliğini duymuştum. Babası Muharrem usta aslında bu konuda Neşet Ertaş'a kırgınmış ve bu konuda bir türkü söylemiş.
Küsmedim Neşedim
Evvelden tutmadın neşet sözümü
Öksüz koydun yavruları, kuzunu
Alma dedim göçebenin kızını
Son pişmanlık fayda etmez evladım
Almasaydın boluluların kızını
Son pişmanlık fayda etmez evladım
Sen neşet'im diyorsun, o da ben leyla
Sebep oldu anası, ayırdı böyle
Bir ben söyledim neşet'im, bir de sen söyle
Ata sözü muteberdir evladım
Tükettin ömrümü, koymadın özümü
Ata sözü tutmayan, döver dizini
Leyla çıkmış konsere, takmış pozunu
Bu da bize bir zuldür evladım
Temiz ruhlu, saf kalplisin şöhretsin
Hakkın vardır evlenmeye evladım
Mevlam sana yapanları kahretsin
Aslı belli değil alma dedim evladım
Dokunsalar nazif tene kir gelir
Bizden önce ceddimize ar gelir
Köle olmak şanımıza zor gelir
Aslı belli değil alma dedim evladım
Küsmedim neşet'im kahrettim sana
Baban değil miydim sormadın bana
Olan olmuş yavrum ne deyim sana
Sen aklını yitirmişsin evladım
Neşet Ertaş ise babası yaşarken saygıdan dolayı hiç bir şey söylememiş. Ölünce babasına aşağıdaki dizelerle cevap vermiş.
Aslı bozuk deme
Ulu arıyorsan analar ulu
Sevmişiz biz onu olmuşuz kulu
Analar insandır biz insanoğlu
Aslı bozuk deme gel şu insana
Aşkı kimden aldın sevgiyi kimden
Aslı bozuk deme gel şu insana
Soracak olursan eğer ki benden
Aslı bozuk deme gel şu insana
Yazımızı felek yazdı mevlâdan değil
Senin dediklerin evladan değil
Her hata suç bende leylâ'dan değil
Aslı bozuk deme gel şu insana
Seni beni kim getirdi cihana
Her oğulu doğurmuştur bir ana
Senin fikrin bozuk, dostluk bahane
Aslı bozuk deme gel şu insana
Bizim orada da anlatırlar. Muharrem Ertaş bir gün otobüste karşılatığı bir tanışa demiş. Ben ona söyledim, alma dedim, sana abdal derler diye ama dinlemedi beni demiş.
Küsmedim Neşedim
Evvelden tutmadın neşet sözümü
Öksüz koydun yavruları, kuzunu
Alma dedim göçebenin kızını
Son pişmanlık fayda etmez evladım
Almasaydın boluluların kızını
Son pişmanlık fayda etmez evladım
Sen neşet'im diyorsun, o da ben leyla
Sebep oldu anası, ayırdı böyle
Bir ben söyledim neşet'im, bir de sen söyle
Ata sözü muteberdir evladım
Tükettin ömrümü, koymadın özümü
Ata sözü tutmayan, döver dizini
Leyla çıkmış konsere, takmış pozunu
Bu da bize bir zuldür evladım
Temiz ruhlu, saf kalplisin şöhretsin
Hakkın vardır evlenmeye evladım
Mevlam sana yapanları kahretsin
Aslı belli değil alma dedim evladım
Dokunsalar nazif tene kir gelir
Bizden önce ceddimize ar gelir
Köle olmak şanımıza zor gelir
Aslı belli değil alma dedim evladım
Küsmedim neşet'im kahrettim sana
Baban değil miydim sormadın bana
Olan olmuş yavrum ne deyim sana
Sen aklını yitirmişsin evladım
Neşet Ertaş ise babası yaşarken saygıdan dolayı hiç bir şey söylememiş. Ölünce babasına aşağıdaki dizelerle cevap vermiş.
Aslı bozuk deme
Ulu arıyorsan analar ulu
Sevmişiz biz onu olmuşuz kulu
Analar insandır biz insanoğlu
Aslı bozuk deme gel şu insana
Aşkı kimden aldın sevgiyi kimden
Aslı bozuk deme gel şu insana
Soracak olursan eğer ki benden
Aslı bozuk deme gel şu insana
Yazımızı felek yazdı mevlâdan değil
Senin dediklerin evladan değil
Her hata suç bende leylâ'dan değil
Aslı bozuk deme gel şu insana
Seni beni kim getirdi cihana
Her oğulu doğurmuştur bir ana
Senin fikrin bozuk, dostluk bahane
Aslı bozuk deme gel şu insana
Bizim orada da anlatırlar. Muharrem Ertaş bir gün otobüste karşılatığı bir tanışa demiş. Ben ona söyledim, alma dedim, sana abdal derler diye ama dinlemedi beni demiş.
Cuma, Eylül 24, 2010
Cahit Sıtkı Tarancı
Gök mavi mavi gülümsüyordu,
Yeşil yeşil dallar arasından.
Altın sesi birdenbire sordu:
“Ne haber eski aşk yarasından!”
“Kapandı, dedim, bitti karanlık;
Vuslatla sona erdi o çile;
Bu huzur şelâlesi aydınlık
Yeni bir çağdır başlar seninle.”
Mevsim bahar devamı bir yazdı;
Okşamak devresindeydi rüzgâr;
Yukarda bulutlar bembeyazdı,
Gelinlik elbisesi bulutlar.
Nihayet bahtiyar başımızı
Bir yastığa attığımız günden,
Aşkın hayata verdiği hazzı
Neden sonra tattığımız günden,
Bir ömür sürüyoruz, bîhaber,
Günün beyhude dağdağasından,
Gök hâlâ mavi mavi gülümser,
Yeşil yeşil dallar arasından.
Benim okuduğum zamanda şiirlerden nefret etmemi sağladılar.
İlk şiiri üniversitede tanıdım. Orhan Veli Kanık nur içinde yatsın.
Kafa yıkamanın her zaman çalışmaması ne kadar müthiş bir şey.
Yeşil yeşil dallar arasından.
Altın sesi birdenbire sordu:
“Ne haber eski aşk yarasından!”
“Kapandı, dedim, bitti karanlık;
Vuslatla sona erdi o çile;
Bu huzur şelâlesi aydınlık
Yeni bir çağdır başlar seninle.”
Mevsim bahar devamı bir yazdı;
Okşamak devresindeydi rüzgâr;
Yukarda bulutlar bembeyazdı,
Gelinlik elbisesi bulutlar.
Nihayet bahtiyar başımızı
Bir yastığa attığımız günden,
Aşkın hayata verdiği hazzı
Neden sonra tattığımız günden,
Bir ömür sürüyoruz, bîhaber,
Günün beyhude dağdağasından,
Gök hâlâ mavi mavi gülümser,
Yeşil yeşil dallar arasından.
Benim okuduğum zamanda şiirlerden nefret etmemi sağladılar.
İlk şiiri üniversitede tanıdım. Orhan Veli Kanık nur içinde yatsın.
Kafa yıkamanın her zaman çalışmaması ne kadar müthiş bir şey.
Çarşamba, Eylül 01, 2010
Kardes sevgisi
Kıskançlık insanın kanında var. Yapacak çok bir şey yok sanırım.
Ama Deniz kardeşini sahiplenir diye düşünüyorum.
Cumartesi, Ağustos 21, 2010
Yeter Emirgan :))
Benek çok uğraştı ve bizim nadir ma-aile fotoğraflarımıza bir yenisini ekledi. Yalnız birimizde doğru bakalım yahu. Herkes mi falso olur.
Pazartesi, Ağustos 16, 2010
Perşembe, Temmuz 29, 2010
Tuncel Kurtiz ve arkadaşları
Çok güzel bir yayın dizisi. Nejat İşler'le yaptığı konuşmada bir laf söylediler.
"Mücadelenin gerçek olduğu bir yerde yaşamak istiyorum."
Büyük laf.
http://video.ntvmsnbc.com/#tuncel-kurtiz-ve-nejat-isler.html
"Mücadelenin gerçek olduğu bir yerde yaşamak istiyorum."
Büyük laf.
http://video.ntvmsnbc.com/#tuncel-kurtiz-ve-nejat-isler.html
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)